(#4230372) entiriye yorum olarak yazacaktım ama uzun olacak.
Son cümleye kesinlikle katılıyorum.
Sıradan, günlük yaşantı da bir nimettir.
Ot gibi yaşayıp köle gibi çalışın aza kanaat edin değil demek istediğim. Yeni şeyler elbette renk katar. Ama biz çoğu zaman "hayatımda hiçbir hareketlilik yok günlerim çok sıkıcı" derken sıradan hayatın da bir şükür sebebi olduğunu unutuyoruz. Dikkat çekmeye çalıştığım nokta bu, rutinin verdiği emniyet hissi.
İnsan bunu ancak düzeni bozulunca anlıyor.
Kendimize iyi gelecek şeyler yapsak dahi bu bile insanı yoruyor. İnsan en nihayetinde her şey bitsin evime döneyim diyor. Tatil bile bir yerden sonra çekilmez oluyor. Karantinada hiç çalışmadan evde geçirdiğimiz günler hayatımızın en boğucu zamanlarıydı muhtemelen.
Herkes en nihayetinde işinde gücünde devamlı bir meşguliyet ister. Bu dinlendirici rutini arzular çünkü işlerini halledip kafa rahatlığıyle eve dönebilmek büyük huzurdur.
Belki ben biraz ev kedisi olduğum için bu durumu fazla seviyorumdur çünkü işten çıkınca koşa koşa evime giden biriyim ben.
Evime gittiğim o anı çok seviyorum.
Sıradanlığın kesinlikle kendine has farkedilmez bir huzuru var.
Daha bugün okuduğum kitapta bununla ilgili bir cümleye rastladım ve yine hak verdim.
"Yıllar sonra mutlulukla ilişkilendirdiğim çoğu gün, aslında yaşadığım sırada farkında bile olmadığım, fazlasıyla sıradan anlardan oluşuyordu"
-Kum Tefrikaları
İyi yada kötü her gelişmenin bir telaşı vardır. Telaşsızca evden işe gittiğiniz günleriniz için de şükredin.